Şükran yada minnettarlık duymak evrensel bir olaydır. Her gün şükretmeye özen gösterirseniz yada bir memnuniyet ya da mucize anında kendiliğinden şükran ve minnattarlık duygusu ortaya çıkıyorsa, muhtemelen şükran duymanın getirdiği hediyelerin farkındasınızdır. Minnettarlık, hayatımızın kıymetini fark etmemizi sağlar, bir şeyler paylaştığımız insanlara duyduğumuz sevgiyle temasa geçmemizi sağlar ve bize zaten onlarla bir bütün olduğumuzu hatırlatır.
Hayatlarımızı birbirine bağlayan anlar gibi, ne kadar minnattarlık duyarsak duyalım, bu nimetler geçici olabilir. Ancak şükran duygumuzu geliştirmek için bilinçli bir çaba gösterebiliriz, neticesinde bir süre sonra bu güzel hislere uyum sağlayabiliriz.
Minnettarlıkla yaşamak üzerine bir meditasyonda Doktor Deepak Chopra bize şöyle diyor: "Gerçek şükran, hayatımıza daha fazla bolluğu davet etmenin en güçlü yollarından biridir."
Bu davet birden fazla düzeyde çalışır; Aynı zamanda bolluğada davettir.
Bolluk ve Bereket Daveti
Bolluk bereket bizim etrafımızdadır. Bu şekilde olmasının evrenin doğal hali olduğunu anlamak için doğa ile bir kaç dakika iletişim kurmak yeterlidir. Fakat kültürel ve toplumsal bilinç bize aksini söylemek için büyük bir çaba sarfederler.
Eksiklik ve yetersizlik duygularıyla yada yeterli (aşk, para, iş vs.) sahip olamama korkusuyla boğuşarak, hayattan hakettiğimizi almak için zorlu bir mücadeleye girmemiz gerektiği zihniyet yapısına düşeriz. Sonucunda bu zihniyet realitemize yön vermeye başlar.
Doğal gücümüz olsa da bolluk zihniyetini geliştirmek, toplumsal bilinç ve ailesel yetiştirilme tarzımızdan dolayı zor olabilir. Kendinizi eksiklik zihniyetinden ve bolluk zihniyetine alıştırmaya çalışmak, ilk başta saçma gelebilir. Faturalarınızı, kiranızı ödemekte zorlanıyorsanız, kendinize servetin bol olduğunu ve almak için sizin gücünüz olduğunu söylemek, şu anda doğru görünmediği için sinirli veya kızgın hissetmenize nedende olabilir. Velakin çevrenize baktığınızda en çok hastalıktan bahseden kişilerin sürekli hasta olmaları, yoksulluk ve fakirlikten bahsedenlerin sürekli geçim sıkıntısı çektiklerini göreceksiniz. Minnattarlık duygusu, kıtlıktan bolluğa geçmeyi mümkün kılan bu iki enerji arasındaki köprüdür.
Hayata minnettar gözlerle baktığımızda, şükran duygumuzu güçlendirdiğimizde, sahip olduğumuz ve değer verdiğimiz şeyleri daha net görebiliriz. Farkındalığımızı rutin olarak minnettar olduğumuz şeylere getirdiğimizde, bir paradigma için zemin hazırlar ve hayatımızda var olan lütfu daha iyi görebiliriz. Hayatımızdaki olumsuz olaylar yerine olumlu olaylara şükranla yaklaştığımızda, daha fazla bolluk gelmesinide sağlayabiliriz.
Zihniyetinizi Dönüştürmek
Deepak Chopra'nın bizlere zihniyetimizi kökten değiştirebilecek, yapması kolay bir tavsiyesi var. "Günün sonunda yapılacak en önemli şey, söz konusu günde olanlar için minnettar olduğunuz her şeyi yazacağınız bir şükran günlüğüdür. Hayatınıza daha fazla bolluğu davet edeceksiniz."
Günlüğü bu şekilde tutmak, her gün hayatın lütuflarını ve zaten sizin için mevcut olan tüm yolların daha fazla farkında olmanıza yardımcı olur.
En iyi kişisel gelişim uygulamaları gibi, bu alıştırmayada hemen başlayabilirsiniz. Sessiz bir alanda, ruhunuzun sizinle dürüstçe konuşmasına izin verin, sadece gerçekten minnettar hissettiğiniz şeyleri yazın. Aldığınız rahat bir sweatshirt yada kafede verdiğiniz kısa bir mola gibi günlüğünüzdeki şeyler küçük görünse bile hepsi önemlidir. Günlüğünüzü açıp okuduğunuzda, kendinizi mucizelerle dolup taşan bir hayatı izlemeye layık, herşeyi hak eden bir kişi olarak görmenize yardımcı olacaktır. İhtiyacınız olan bolluğu getirmek için evrenin sizin lehinize komplo kurduğunun kanıtını kendinize vereceksiniz.
Pozitif Psikoloji alanındaki araştırmalar bunu doğrulamaktadır. Araştırmalar, şükran duygusunun daha derin ilişkilere, gelişmiş iyimserlik duygusuna, daha iyi fiziksel ve zihinsel sağlığa ve mutluluğa yol açabileceğini göstermiştir. Bu sonuçların hepsi bolluğun bereketin işaretidir.
Günlük tutmakda yapabileceğiniz tek uygulama değildir.
Pozitif Psikoloji, şükran duygusunu başkalarına söylediğiniz zaman minnettarlığın faydalarını yaşayabileceğinizi söyler. Teşekkür notu yazmak, hatta minnettar olduğunuz birine mektup yazıp bizzat vermek. Bu etkinliklerin her ikisi de bizi sevdiklerimize ve değer verdiklerimize yakın tutan bol miktarda şefkat, sevgi ve bağlantı akışıyla temasa geçmemize yardımcı olur. Minnettarlığımızı başkalarıyla paylaştığımızda, bolluk zihniyetimizin yaratıcı potansiyelini hayatımıza getirriz.
Bolluk, bu evrenin varlıkları olarak bizim doğuştan hakkımızdır. Şükran ve minnattarlıkla, layık olduğumuz herşeye kavuşabiliriz. Minnettarlıkla, bizi çevreleyen büyük güzelliğe uyanırız. Elbette yine de mücadeleler olacak, ancak bunlarla yüzleşmek için elimizde bol miktarda kaynağın olduğunun farkına varırız.
Bolluğu hayatımıza davet ettiğimizde, o bu daveti asla geri çevirmez.